RTÜK Üyelerine Fazla Maaş Ödemesi – Kamu Zararı – Sayıştay Kararı
Yılı 2018
Dairesi 6
Karar No 746
İlam No 115
Tutanak Tarihi 16.6.2020
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Maaş Ödemesi
Kurumda 15.01.2012 tarihinden sonra göreve başlayan Üst Kurul üyelerinin mali ve sosyal hakları ile ilgili olarak, TBMM tarafından seçilerek göreve başlamaları gerekçe gösterilerek 375 sayılı KHK kapsamında olmadıkları yönünde alınan Kurul Kararı ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 39’uncu maddesi hükmü uygulanmak suretiyle aylıklarının ödendiği görülmüştür.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Üst Kurul üyelerinin teminatı, malî ve sosyal hakları” başlıklı 39’uncu maddesinde; “Üst Kurul üyelerine en yüksek Devlet memuru için belirlenen her türlü ödemeler dâhil malî haklar tutarında aylık ücret ödenir. En yüksek Devlet memuruna ödenenlerden, vergi ve diğer yasal kesintilere tabi olmayanlar bu Kanuna göre de vergi ve diğer kesintilere tabi olmaz. 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer mevzuat uyarınca en yüksek Devlet memurunun yararlanmış olduğu sosyal hak ve yardımlardan, Üst Kurul üyeleri de aynı usul ve esaslar çerçevesinde aynen yararlanırlar.”
Hükmü ile …. üyelerinin mali ve sosyal hakları düzenlenmiş iken,
02.11.2011 tarihli 28103 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 666 sayılı “Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair” KHK’nın 1’inci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Ek 11’inci maddesinde;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
a)…….
b) (Değişik: 14/4/2016-6704/30 md.) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına 15/1/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi …., ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdî ödemelerin bir aylık toplam net tutarı; kurul başkanı için bakanlık müsteşarı, kurul üyesi için bakanlık müsteşar yardımcısı, ….na mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemez ve bunlar, emeklilik hakları bakımından da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edilir.
……
Diğer mevzuatın bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.” denilerek, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda 15.01.2012 tarihinden sonra göreve başlayanlar için yeni düzenleme yapılmıştır.
Görüleceği üzere, söz konusu maddede 5018 sayılı Kanun’a ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar arasında bulunan ….’ün kadro ve pozisyonlarına 15.01.2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden göreve başlayan kurul üyesine yapılacak ödemeler için bakanlık müsteşar yardımcısının emsal alınacağı, mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemeyeceği ve emeklilik hakları bakımından da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edileceği açıkça vurgulanmış olup, …. üyeleri için herhangi bir istisna hükmü bulunmamaktadır.
Nitekim konuyla ilgili kurumdan temin edilen;
…. tarih ve …. sayılı “666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname Hakkındaki Kurul Kararı”nda yer alan Hukuk Müşavirliğinin …. tarih ve …. sayılı görüş yazısı ve …. tarih ve …. sayılı “375 sayılı KHK’nın Ek 11’inci maddesinin Üst Kurul Üyeleri yönünden Uygulanması”na ilişkin Kurul Kararı’nda yer verilen İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının …. tarihli yazılarında da;
666 sayılı KHK ile ,“eşit işe eşit ücret” prensibinden hareketle, mevcut çalışanların mali haklarında herhangi bir azalma ve mevcut statülerinde bir değişiklik olmaksızın, benzer görev ve unvanlara sahip kamu görevlilerinin ücretlerinin dengelenmesinin ve ilgililerin tümüne bu uygulamanın yayılmasının amaçlanmış olduğu,
666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Ek 11’inci maddenin (b) bendinde herhangi bir istisnaya yer verilmeksizin 5018 sayılı Kanun’a ekli (III) sayılı cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı ve kurul üyesi ifadesi kullanılarak tüm düzenleyici ve denetleyici kurumların kapsam içine alındığı, …. Kurumu ile ….Kurumunda da 15.02.2012 tarihinden sonra göreve başlayan üst kurul üyeleri için 666 sayılı KHK ile getirilen sınırların dikkate alındığı belirtilerek (Diğer düzenleyici ve denetleyici kurumlarda da 666 sayılı KHK hükümleri uygulanmaktadır), maddede “5018 sayılı Kanun’a ekli (III) sayılı cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar kapsamında …..’te sayılmış olmakla, anılan düzenlemenin üst kurul başkan ve üyelerini de kapsadığı açıkça belirtilmiştir.
Üst kurulun …. tarihli ve …. sayılı Kurul Kararın ise “Üst kurul üyelerinin TBMM tarafından seçilmiş olmaları nedeniyle 666 KHK’nin EK 11’inci maddesinde yer alan atanmış kurul üyelerine ilişkin düzenlemeye dahil olmadıklarına dair yorumun benimsenmesine bu nedenle anılan düzenlemenin Üst kurul üyelerini kapsar nitelikte olmadığının kabulüne” şeklindeki karar çerçevesinde, 15.01.2012 tarihinden sonra Üst Kurul üyeliğine seçilenlerin mali ve sosyal haklarının hesabında 6112 sayılı Kanun’da yer alan hükümler esas alınarak işlem yapılmaya devam edilmiştir.
Ayrıca, konuyla ilgili olarak 16.03.2016 tarih ve E2016/15 K.2016/14 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile 375 sayılı KHK’nın Ek 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “kurul üyesi” ibaresi Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Diğer taraftan, 26.04.2016 tarihli ve 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 14.04.2016 tarihli ve 6704 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesiyle 375 sayılı KHK’nin Ek 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yeniden düzenlenerek 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle uygulamanın nasıl olacağı konusundaki Üst kurulun almış olduğu …. tarih …. sayılı Kurul Kararı ile Üst kurul üyelerinin TBMM tarafından seçilmeleri ve kadro ve pozisyonlarının bulunmamaları nedeniyle anılan düzenlemenin kapsamında bulunmadıklarına oy birliği ile karar verilerek üst kurul üyelerinin mali ve sosyal haklarında 6112 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesinin hükmü uygulanmaya devam edilmiştir.
…. üyelerinin seçilmesine dair hükümler dayanağını Anayasa’dan alarak 6112 sayılı Kanun’un 35’inci maddesinde belirlenmiş olup, TBMM tarafından yapılan seçim sonucunun Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren, hak ve yükümlülükleri, görev yetki ve sorumlulukları mevzuatla önceden belirlenmiş Üst Kurul üyesi olarak yeni bir statüye geçmektedirler. Mali ve sosyal haklar konusunda ise 375 sayılı KHK’nın Ek 11’inci maddesine dahil olmadıklarına ilişkin mevzuatta bir istisna bulunmadığı gibi seçilmiş kurul başkan ve üyeleri için farklı bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Mali haklarla ilgili böyle bir istisnanın kurul kararı ile değil ancak kanunla yapılabileceğinden, 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Ek 11’inci maddenin (b) bendinde ile getirilen yasal düzenlemelerin …. üyeleri için bağlayıcı olmadığını söylemek mümkün olmayıp Ek maddenin son fıkrasında da “Diğer mevzuatın bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.” denilmek suretiyle 6112 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesinin uygulama imkanı kalmamıştır.
Bu nedenle, Kurumda 15.01.2012 tarihinden sonra göreve başlayan Üst kurul üyelerinin aylıklarının tespitinde, 375 sayılı KHK hükümleri geçerli olduğu halde, TBMM tarafından seçilerek göreve başlamaları gerekçe gösterilerek 375 sayılı KHK kapsamında olmadıkları yönünde alınan Kurul Kararı ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 39’uncu maddenin esas alınması sonucu kamu zararına neden olunmuştur.
Sorumluların savunmalarında özetle;
– … Kurulunun diğer tüm düzenleyici ve denetleyici kurumlardan farklı olarak Anayasa’da düzenlendiği belirtilmiş ise de;
Anayasa’nın “… Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” başlıklı 133’üncü maddesine 21.06.2005 tarih ve 5370 sayılı Kanun’un 1’inci maddesiyle eklenen fıkrada yer alan ; “Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan …. Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. …. Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir.” hükmü ile,
– Radyo ve televizyon etkinliklerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan ….. Kurulunun dokuz üyeden oluşması,
– Üst Kurul üyelerinin, siyasal parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek sayının ikişer katı gösterecekleri adaylar arasından, her siyasal parti grubuna düşen sayı esas alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilmesi,
– …. Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim yöntemleri ve görev sürelerinin yasayla düzenlenmesi,
Öngörülmüş iken Kurul üyelerinin mali ve sosyal hakları konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır.
…. radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesiyle görevli, tüzel kişiliği haiz, özerk ve bağımsız düzenleyici bir kurumdur. Bağımsızlık, kurul üyelerinin atanması, görevden alınması sürecinde ön plana çıkmaktadır. Kurul üyelerinin atanma biçimi, görev süresi, yeniden seçilip seçilemeyeceği ve görevden alınmaya ilişkin hususlarının kanunla düzenlenmesi, bağımsızlığı teminat altına alan unsurlardan birini oluşturmaktadır. Ancak her zaman kanunla düzenleme, bağımsızlık için tek başına yeterli olmamaktadır. Anayasada yapılan bu düzenleme ile kurul üyelerinin görev süresi dolmadan görevden alınamama güvencesi getirilmiştir.
Bilindiği üzere, Anayasa’nın 104’üncü maddesinde yer alan “Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz” hükümden dolayı, düzenleyici ve denetleyici kurum başkan ve üyelerinin “görev sürelerinin” düzenlendiği (3) sayılı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde ….. hariç tutulmuştur. Kanun koyucu istese idi yukarıdaki düzenlemede olduğu gibi Üst Kurulu 375 sayılı KHK’nın Ek 11’inci maddesinin kapsamı dışında tutulabilirdi.
– Üst Kurul üyelerinin diğer düzenleyici ve denetleyici kurumlardan farklı olarak, “atama” ile değil Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan “seçimle” göreve getirildiği bu nedenle 375 sayılı KHK’nin Ek 11’inci madde kapsamında olmadıkları vurgulanmış ise de;
375 sayılı KHK’nın Ek 11’inci maddesinin (b) bendinde geçen “atama” ifadesini “bir kişinin belli bir göreve getirilmesi, görevin tahsis edilmesi” şeklinde anlamak gerektiği açıktır. Atama kişiyi memuriyet statüsüne sokan veya memuru belli bir makam ve göreve getiren idari işlemdir. Bu işlem yasada belirtilen atamaya yetkili amirler ya da organlar tarafından yapılır. Kamu yönetiminde atama işlemi, bir sözleşmeden çok bir şart işlem niteliğindedir. Şart işlem, objektif hukuktan gelen bir güç ve yetkinin kullanılmasını içerir. Kişi atama işlemiyle, hak ve yükümlülükleri, yetki ve sorumlulukları kural işlemlerle önceden saptanmış bir statüye girer. Bu statünün belirlenmesinde tarafların bir rolü yoktur. Kaldı ki, …. ile benzer bir konumda olan ve 5018 sayılı Kanun’a ekli (III) sayılı cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar içinde yer alan …. Kurumunun dokuz üyeden oluşan Kurulunun beş üyesi Türkiye Büyük Millet Meclisi, dört üyesi ise Cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir. Kurumda seçim yoluyla göreve gelen Kurul Başkan ve üyeleri için mali açıdan farklı bir uygulama yapılmamakta ve 375 sayılı KHK’nin ek 11’inci maddesi uyarınca belirlenmiş emsali personele mali ve sosyal haklar kapsamında yapılan ödemeler aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenmektedir.
375 sayılı KHK’ya 666 sayılı “ Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ” ile eklenen Ek 11’inci madde; ….’ün de aralarında yer aldığı 5018 sayılı Kanun’a ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumları kapsamaktadır. Bu kararnamenin amacı “eşit işe eşit ücret prensibinden hareketle mevcut çalışanların mali haklarında herhangi bir azalma olmadan kamu görevlilerinin mali hakları açısından mevcut adaletsizliklerin giderilmesi” olarak belirlenmiştir.
Söz konusu KHK’da belirtilen (III) sayılı cetvelde …. yer almakta olup kanun koyucunun …. üyelerinin seçimle iş başına geldiği hususunu bilmemesi söz konusu olamaz. ….üyeleri için göreve geliş biçimlerine atfen yasal düzenlemede herhangi bir istisna ve ayrıcalık tanındığına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Böyle bir istisna üst kurul üyelerinin mali haklarına ilişkin olarak 666 sayılı KHK öncesi düzenlemelerde de yer almamaktadır.
666 sayılı KHK’nin 1’inci maddesi ile 375 sayılı KHK’ye eklenen 11’inci madde ile (III) sayılı cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına 15.01.2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyelerine ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarının Kurul Başkanı için Bakanlık Müşteşarı ve Kurul Üyesi için Bakanlık Müsteşar Yardımcısı kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemeyeceği, hatta emeklilik yönünden de emsali olarak belirlenen personele denk kabul edileceği, diğer mevzuatın bu maddeye aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça vurgulanmıştır.
Ayrıca 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine ilişkin161 sayılı Maliye Bakanlığı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde de 15.01.2012 tarihi sonrasında düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların, mali ve sosyal hakları, 375 sayılı KHK’nın Ek 11’inci maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulacak Bakanlar Kurulu Kararında yer alacak hükümlere göre tespit edileceği belirtilmiştir.
Ancak, …. aldığı bir kurul kararı ile Kurul üyelerinin TBMM tarafından seçilmesi ve metinde geçen “atanan” sözcüğüne dayanarak (lafzi) yorum yapmış, söz konusu düzenlemeye dâhil olmadıklarına karar vermiş ve uygulama bu yönde gerçekleştirilmiştir.
Mali haklarla ilgili böyle bir istisnanın kurul kararı ile değil, ancak kanunla düzenleme yapılabileceğinden, 666 sayılı KHK ile yapılan yasal düzenlemelerin ….üyeleri için bağlayıcı olmadığını söylemek mümkün değildir.
Üst Kurul üyelerinin kadro ve pozisyonlarının bulunmaması nedeniyle, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 11’inci maddesinde yer alan düzenlemenin kapsamında bulunmadıkları ifade edilmiş ise de;
İdarenin kanuniliği ilkesi idarenin hizmet birimleri ile bu birimlerin kadro ve görev unvanlarının ve görevlerinin yasayla düzenlenmesini de içerir. Kadrolar, bir kamu hizmetinin teşkilatlanmasının ön koşuludur. Kadro unvanı, personelin yerine getireceği görevleri, yetkileri, hakları ve yükümlülüklerini, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük haklarını ifade etmektedir. Kadro unvanı ile personelin özellikle aylık ve ödenekleri ve diğer özlük hakları arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır. Kadro ile birlikte, ana hizmet, danışma ve yardımcı hizmet birimlerinde istihdam edilecek ve genel idare esaslarına göre yürütülmekte olan kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden kamu görevlilerinin statüleri kanun ile düzenlenmektedir.
Nitekim 15.02.2011 tarih ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 11’inci bölümünde; ….üyelerinin sayısı, nitelikleri, seçim usulleri, görev ve yetkileri, görev süreleri, teminatı, mali ve sosyal hakları gibi kadro ve pozisyonlarını belirleyen hükümler yer almakta ve bu hükümler doğrultusunda da kamu görevi ifa etmektedirler. Kamu görevinde kadro veya pozisyon olmaması mümkün değildir. Sadece üst kurul kadroları …. bünyesinde ayrı bir statü olup, diğer personel ile aynı hiyerarşik liste içinde bulunmamakta ve …. Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’ne tabi olmamaktadırlar.
Ayrıca, kurul başkan ve üyelerin kadro veya pozisyonları diğer düzenleyici ve denetleyici kurumların kendilerine ait özel kuruluş kanunlarında belirlenmiş olup, çoğunda kanunlarına ekli kadro cetvellerinde yer almamaktadır
Bu nedenle Kamu idaresi cevabında, kadrosu ve pozisyonu bulunmayan Üst Kurul Başkan ve üyelerinin diğer düzenleyici ve denetleyici kurumların başkan ve üyeleri ile aynı kapsamda değerlendirilmeyeceği ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 11’inci maddesinde yer alan düzenlemenin kapsamında bulunmadıkları şeklindeki yorumun geçerliliği bulunmamaktadır.
– Üst Kurul üyelerine yapılacak ödemelerin hesaplanmasında Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanına yapılan ödemelerin esas alınması gerektiği belirtilmiş ise de;
2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Anayasa’da Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 164’üncü maddesi ile savunmalarda belirtildiği anlamda 6112 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesi yeniden düzenlenmemiş, sadece Başbakanlık teşkilatının kaldırılması nedeniyle yasaların Anayasaya uyumlu olmasını sağlamak amacıyla bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanlık Müsteşarı” ibaresi “en yüksek Devlet memuru” şeklinde değiştirilmiştir. “Başbakanlık Müsteşarı” ibaresi geçen bütün kanunlarda sadece bu ifade değiştirilmiştir.
Ayrıca, 375 sayılı KHK’ye 703 sayılı KHK’nin 178’inci maddesiyle eklenen Ek 34’üncü maddesinde yer alan,
“En yüksek Devlet memuru olan Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Başkan Yardımcıları ile daire başkanlarına; sırasıyla Başbakanlık Müsteşarına, bakanlık genel müdürlerine ve bakanlık daire başkanlarına mülga mevzuat hükümlerinde kadrolarına bağlı olarak öngörülmüş mali ve sosyal hak ve yardımlar kapsamındaki ödemeler aynı usul ve esaslar çerçevesinde yapılır. Bu ödemelerden vergi ve diğer kesintilere tabi olmayanlar bu maddeye göre de vergi ve diğer kesintilere tabi olmaz. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı ve Başkan yardımcıları ile daire başkanları, emeklilik hakları bakımından da sırasıyla Başbakanlık Müsteşarına, bakanlık genel müdürlerine ve bakanlık daire başkanlarına denk kabul edilir. İlgili mevzuatta mali ve sosyal hak ve yardımlar ile emeklilik hakları bakımından Başbakanlık Müsteşarına ve en yüksek Devlet memuruna yapılan atıflar Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanına yapılmış sayılır.” şeklindeki düzenlemede,
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Başkan Yardımcıları ile daire başkanlarına yapılacak mali ve sosyal haklar konusunda ödemelerin usul ve esasları belirlenmiş olup, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanının Başbakanlık Müsteşarına mülga mevzuat hükümlerinde kadrolarına bağlı olarak öngörülmüş mali ve sosyal hak ve yardımlar kapsamındaki ödemelerin aynı usul ve esaslar çerçevesinde yapılacağı belirlenmiştir.
Sonuç itibariyle; 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Ek 11’inci maddenin (b) bendinde yer alan düzenleme yürürlükte olduğu sürece “15.01.2012 tarihinden sonra göreve başlayan üst kurul üyelerine” yapılan aylık ücret hesaplamalarında bu hükümlerin uygulanması gerektiği, bu konuda alınan Üst Kurul Kararının, mevzuata aykırı olduğu değerlendirilmektedir.
-Üst kurul üyeleri atama yoluyla gelen diğer düzenleyici ve denetleyici kurum üyelerinden farklı olarak, emekli olan kişilerin Üst Kurul üyeliğine seçilebildiği belirtilmiş ise de;
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Üst Kurul üyelerinin teminatı, malî ve sosyal hakları” başlıklı 39’uncu maddesinin 4’üncü fıkrasında;
“Üst Kurul üyeliklerine seçilenler 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Üst Kurul Başkan ve üyelerinin sigorta primine esas kazanç tutarları, Başkan ve üyeler için bakanlık müsteşarı esas alınarak belirlenir. Bu görevleri sırasında 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girenlerin bu görevde geçen süreleri makam tazminatı ile temsil tazminatı ödenmesi gereken süre olarak değerlendirilir ve emeklilik yönünden Başkan ve üyeler bakanlık müsteşarı için belirlenmiş olan ek gösterge, makam tazminatı ile temsil tazminatından aynı usul ve esaslara göre yararlandırılır.”
5’inci fıkrasında; “Sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birinden emekli aylığı almakta olanlardan Üst Kurul üyeliklerine seçilenlerin, istekleri hâlinde emekli aylıkları kesilir ve sigorta primleri 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında ödenir. Bu şekilde emekli aylıklarını kestirmek suretiyle yeniden sigorta primi ödeyenlerin görev sürelerinin bitiminde emekli aylıkları genel hükümlere göre yeniden belirlenir.” yer alan düzenlemeler ile üst kurul üyelerine emeklilik yönünden 6112 sayılı Kanun’la sosyal bir hak sağlandığı anlaşılmaktadır.
Ancak 666 sayılı KHK’nin 1’inci maddesi ile 375 sayılı KHK’ye eklenen 11’inci maddesinde yer alan (III) sayılı cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına 15.01.2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyelerine … ve bunlar emeklilik hakları bakımından da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edilir… Diğer mevzuatın bu maddeye aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlemesi ile emeklilik yönünden 15.01.2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyelerine sınır getirilmiş olmaktadır.
-Milletvekili veya mahalli idareler genel ve ara seçimlerine aday ve aday adayı olmak için görevlerinden istifa eden kamu görevlileri adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde (hâkim ve askerler hariç) tekrar göreve dönebilirken Üst Kurul üyeleri tekrar üyeliklerine dönemedikleri ve bu nedenle atananlardan farklı oldukları belirtilmişse de;
Üst Kurul Üyeleri 6 yıl süre için 6112 sayılı Kanununda belirtilen görev ve yetkileri yerine getirmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilmektedir. Bu sürede herhangi bir sebeple görevden ayrılma durumunda göreve geri dönülemeyeceği açıktır.
-Diğer düzenleyici ve denetleyici kurumlarda Başkan/Başkan Vekili/II. Başkan atama yoluyla belirlendiği, Başkan/Başkan Vekili/ veya II. Başkanı belirleme yetkisi bulunmadığı, ancak 6112 sayılı Kanunun 36’ncı maddesinde yer alan hüküm ile Başkan/Başkan Vekilini seçme yetkisi olduğu belirtilmişse de;
…. radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesiyle görevli, tüzel kişiliği haiz, özerk ve bağımsız düzenleyici bir kurumdur. Bağımsızlık, kurul üyelerinin atanması, görevden alınması sürecinde ön plana çıkmaktadır. Kurul üyelerinin atanma biçimi, görev süresi, yeniden seçilip seçilemeyeceği ve görevden alınmaya ilişkin hususlarının kanunla düzenlenmesi, bağımsızlığı teminat altına alan unsurlardan birini oluşturmaktadır. Hatta Anayasa’da yapılan düzenleme ile kurul üyelerinin görev süresi dolmadan görevden alınamama güvencesi getirilmiştir.
Üst kurul üyelerinin atama yoluyla değil de TBMM tarafından seçilme yoluyla göreve getirilmelerinin temelinde yayıncılığı düzenleme ve denetlenmesi amacıyla alınan kararlarda tarafsızlığın korunmasının amaçlandığı buradan üst kurul üyelerinin “eşit işe eşit ücret” prensibini uygulamak üzere getirilen 666 sayılı KHK hükümlerine tabi olamayacağı şeklinde bir sonuca varılamayacağı gibi, düzenlemeye tabi olunması alınan kararlar da tarafsızlık ve özerkliklerini etkileyen bir durum yaratmayacaktır.
Denetçi tarafından düzenlenen sorguda kamu zararı tutarı …. TL olarak hesaplanmışsa da gönderilen savunmalardan ve raporun sonuç kısmından kamu zararının …. TL olduğu anlaşılmıştır.
Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin sorumluluğa ilişkin yapmış oldukları savunmalarında özetle belirtilen dönemde kamu zararına sebebiyet verildiği yönündeki hususlarla ilgili her hangi bir kasıt, kusur veya ihmali bulunmadıkları, müteaddit defa konu Üst Kurula ayrıntılarıyla sunulduğu Üst Kurul kararlarının hepsinde Üst Kurul üye maaş ödemelerinin 6112 sayılı Kanunun 39’uncu maddesi uyarınca yapılması yönünde karar alındığı, ödemelerin ve uygulamanın 657 sayılı Kanun’un 11’inci ve 5018 sayılı Kanun’un 31’inci maddesi uyarınca Üst Kurul kararlarının yerine getirilmesinden ibaret olduğunu belirtmişler ve Denetçi tarafından savunmaları kabul edilerek kamu zararından harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğunun bulunmadığı raporun sonuç kısmında ifade edilmişse de,
Harcama yetkililerinin ve gerçekleştirme görevlilerinin harcama sürecindeki görev ve sorumlulukları 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmiştir.
5018 sayılı Kanun’un;
“Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde; “Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, Ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”,
“Giderlerin Gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’ncü maddesinde; “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.”,
hükümlerine yer verilmiştir.
5018 sayılı Kanun uyarınca, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri, giderin gerçekleştirilmesi ve harcamanın yapılması süreçlerinde, mevzuata uygunluk açısından kontrolleri sağlamakla yükümlüdürler. Yapılacak harcama, nitelik itibariyle hukuka aykırı nitelik taşıyorsa, söz konusu işlemleri yapmaktan kaçınmak durumundadırlar. Dolayısıyla, 375 sayılı KHK hükümleri geçerli olduğu halde, TBMM tarafından seçilerek göreve başlamaları gerekçe gösterilerek 375 sayılı KHK kapsamında olmadıkları yönünde alınan Kurul Kararı ile 6112 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesi esas alınarak ödeme yapan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu itibarla, ….. TL’den;
….. TL’si için ilişilecek husus bulunmadığına,
Kalan kamu zararı tutarı …. TL’nin Harcama Yetkilisi (Daire Başkanı) ….., Gerçekleştirme Görevlisi (Daire Başkan Yardımcısı) …. ile Diğer Sorumlular …. (Üst Kurul Başkanı), …. (Üst Kurul Üyesi), …. (Üst Kurul Eski Üyesi), …. (Üst Kurul Üyesi), …. (Üst Kurul Üyesi), …. (Üst Kurul Üyesi), …. (Üst Kurul Üyesi), ….’a (Üst Kurul Üyesi) müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile ödettirilmesine,
6085 sayılı Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca İşbu İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.