Avukatın Serbest Meslek Sahibi Olarak Dolandırıcılık Suçunu İşlemiş Olması

Avukatın Serbest Meslek Sahibi Olarak Dolandırıcılık Suçunu İşlemiş Olması
9. Ceza Dairesi 2020/8963 E. , 2021/3218 K.
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanma
21/05/2007-21/02/2010
Hüküm : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın müştekiler …, … ve …’a yönelik eylemleri nedeniyle hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizinin mümkün bulunmadığı ve itiraz merci olan Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesince incelenerek reddine karar verildiği gözetilerek, incelemenin sanığın …, …, … ve …’na yönelik eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık müdafinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-Avukat olarak görev yapan sanığın, Akyazı Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/170 Esas sayılı dosyasında yargılanarak neticeten 7.300 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen müşteki …’dan, adli para cezasını 3.500 TL.ye indireceğini söyleyerek haksız yere 3.500 TL. aldığı, suça konu silahın müsaderesine karar verildiği ve iadesi mümkün olmadığı halde, silahın geri alınabilmesi için teminat yatırılması gerektiğini söyleyerek 5.250 TL.nı haksız yere aldığı ve davalı-müşteki vekili sıfatıyla takip ettiği Akyazı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/554 Esas sayılı tazminat talepli dava dosyasına teminat yatıracağından bahisle müştekiden haksız yere 940 TL aldığı şeklindeki eylemlerinin serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı suçunu oluşturacağı gözetilip söz konusu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
2-5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesine, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği, buna karşılık dava konusu somut olayda suç, bahse konu yasal değişiklikten önce işlendiğinden, yasal engel oluşturmayacağı gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK’nın 231/5-6. maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle hakim tarafından değerlendirilmesinde yasal zorunluluk bulunduğu, bu itibarla sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK’nın 231/8. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
a-Sanığın, müşteki … aleyhine Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/132 Esasına kayden açılan boşanma talepli davada ihtiyati tedbir kararı almak için başvuracağını söyleyip müştekiden 2.000 TL aldığı iddia edilen olayda sanığa verilen bir vekaletname olmaması nedeniyle atılı suçun tek bir eylemle işlendiği gözetilmeden yazılı şekilde hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
b-Yüklenen suçu TCK’nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, aynı Kanun’un 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 22/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yorumlar kapalı